kokla

Nevşehir Kapadokya’da Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri

Kapadokya’da yenileri keşfedilirken, çok sayıda yeraltı yerleşim yeri vardır. İnsanlar Roma ve Bizans dönemlerinde de yeraltı şehirlerinde çalışmaya devam etmiş, kiliseler gibi kendi kültürel ve dini işaretlerini eklemişlerdir. Zirvelerinde bu şehirler binlerce insanı barındırmıştır.

Kaymaklı Kalesi’nin derinliklerinde yer alan Kaymaklı Yeraltı Şehri, yerin sekiz kat derinliğinde oyulmuş tünel ve odalardan oluşan bir labirente sahiptir. Birinci kat ahır olarak kullanılırken, diğer katlarda yaşam alanları, kilise ve hatta mezarlar yer almaktadır. Kaymaklı’ya 9 kilometre uzaklıkta bulunan Derinkuyu (Türkçe’de “derin kuyu” anlamına gelir) adını buradaki su kuyularının derinliğinden alır. Burası ahırlar, mahzenler, yemekhaneler, kiliseler ve depolama alanlarından oluşan yedi kata yayılmış karmaşık bir tünel ve oda ağıdır.

Eskişehir’in Çiçekleri

Eskişehir, flora yönünden kıskanılacak bir zenginliğe sahiptir. İl sınırları içinde 2000’e yakın bitki türü doğal dağılım gösterir. Bu türlerin 220’den fazlası endemiktir. Başta Sündiken ve Türkmen Dağları olmak üzere tüm dağlarda, bozkırlarda, ovalarda, yaylalarda ve ormanlarda yetişen bu türlerden 14 tanesi dünyada sadece Eskişehir’de yetişmektedir.

Çankırı’da Büyük Meşe

Çankırı şehir merkezine 27 km uzaklıkta, Karacaözü köyünde bulunan meşe ağacının 400 yaşın üzerinde olduğu bilinmekte ve dünyanın en yaşlı meşe ağaçları arasında kabul edilmektedir. Görenleri hayran bırakan meşe ağacının çevresinin uzunluğu 14.10 metredir.

Kayseri’de Tuzla Gölü

Kızılırmak Nehri’nin bir parçası olan Tuzla Gölü; sazlıklar, sulak çayırlar, tuzlu bitki örtüsü bozkırları, meralar ve tarım arazileri ile çevrilidir. Yaz aylarında yağışların azalması ve buharlaşmanın artması nedeniyle göl alanı küçülür ve sudaki tuz gölün kenarında birikir. Göl suyunun çekildiği bölgelerde 10-15 cm tuz tabakası oluşur. Gölün çevresi, M.Ö. 2. binyılın başından beri Hititler’den Osmanlı İmparatorluğu’na kadar birçok medeniyetin yerleşim alanıydı ve göç ve ticaret yollarının en önemli kesişim noktalarından biriydi. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Sultanhanı gibi çok sayıda han, kervansaray, cami ve külliye günümüze kadar ulaşmıştır.

Kırşehir’de Güller

Kokusu ve güzelliği ile çiçeklerin kraliçesi sayılan gülün anavatanı Anadolu ve Orta Asya’dır. Geçmişte Gülşehri olarak da anılan Kırşehir’de hemen hemen her bahçede bulunan güller türkülere konu olmuştur. Yöre halkı reçel yapımında gül yaprağı kullanır.

Kırıkkale’de Lavanta Vadisi

Kırıkkale’nin Balışeyh ilçesinde iki yıldır lavanta vadisi var! Lavanta Vadisi’ni ziyaret ederek bulabileceğiniz en güzel lezzetlerden birinin kokusunu alabilir ve aynı zamanda harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Konya’da Tropikal Kelebek Bahçesi

Şehir merkezinde yer alan Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, 3500 m²’lik gezi alanı ile toplam 7.600 m² kullanım alanına sahiptir.

1.600 metrekarelik kelebek uçuş alanı, 15 kelebek türüne doğal yaşam alanı sunuyor. Bahçede 98 türe ait 20.000 bitki vardır ve kelebekler nektar bitkilerinin etrafında uçarken görülebilir.

Bahçeye girdiğinizde, binlerce bitki ve kelebekle eşsiz bir atmosferle karşılaşırsınız.

Doğanın muazzam renkli mücevherleri olan kelebekleri doğal yaşamlarında keşfedersiniz. Tropik bir ortamda kelebeklerin ve doğanın uyumuna şahit olacak ve zarif kanatlarının kusursuz desenlerini görme fırsatına sahip olacaksınız.

Ankara’da Gölbaşı Aşk Çiçeği (Centaurea Tchihatcheffii)

Gölbaşı Aşk Çiçeği (Centaurea Tchihatcheffii), Ankara’nın endemik bitkileri arasındadır. Hipokrat tarafından bulunmuş ve adını mitolojik yaratık Centaur’dan almıştır. Halk arasında Kırmızı Centaurea, Yanardöner ve Gelin Düğmesi olarak adlandırılan bu bitkinin kırmızı, mor ve pembe çiçekleri vardır. Efsaneye göre, ilişkisi imkansız olan iki genç aşığın durumuna yas olarak her baharda çiçek açar ve bu çaresiz aşkın hikayesini farklı renkleriyle anlatır. Genellikle Mogan Gölü’nün doğu kesiminde yetiştirilirler. Bu tür, aşırı toplama, pestisitlerin ölümcül etkisi, ağaçlandırma ve inşaat faaliyetleri nedeniyle tehlike altındadır.

Kapadokya, Nevşehir’de Çok Çeşitli Meyve ve Sebzeler

Kapadokya bölgesinde meyve bahçelerinde ayva, elma, armut, kayısı, erik ve hatta ceviz ve dut ağaçları gibi her türlü meyve ağacı ekilir ve yetiştirilir. Ayrıca dere ve akarsuların yanında yetişen kavak, kereste ve odunu da bölgeye tedarik etmektedir. Kapadokya aynı zamanda mükemmel bir üzüm yetiştirme bölgesidir, çünkü gözenekli tüf toprağı bölgenin aldığı az miktarda yağmuru biriktirmek için hazırdır. Daha büyük tarlalar genellikle yerel halkın en çok pastörize edip “bulgura” dönüştürdüğü buğday yetiştirmek için kullanılır.

Küçük sebze alanları ve bahçeler, yeşillik, nane ve diğer bahçe otlarının yanı sıra çoğunlukla kabak, kavun, fasulye, nohut, soğan, patates ve domates yetiştirmek için kullanılır.

Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı’da Kızılırmak Nehri

Türkçede kızıl ırmak anlamına gelen Kızılırmak 1.355 km uzunluğunda olup, yurt içinde yükselip biten Türkiye’nin en uzun nehridir. İç Anadolu’nun kuzeydoğusundaki Kızıldağ Dağları’ndan doğan nehir, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum ve Samsun şehirlerinden geçerek Bafra’da Karadeniz’e ulaşır. Kızılırmak üzerine inşa edilen barajlardan bazıları şunlardır: Kesikköprü, Hirfanlı, Kapulukaya, Altınkaya ve Derbent.

Kapadokya’nın Avanos ilçesi, Kızılırmak’ın kıyısında yer alan nehri deneyimlemek için en iyi yerlerden biridir. Avanos, pazarlarıyla ünlüdür ve Kapadokya’da gezilecek en önemli yerlerden biridir. Göreme’den yaklaşık sekiz km uzaklıkta bulunan Avanos, modern ve turist odaklı bir hamam (Türk Hamamı) dahil olmak üzere tüm olağan imkanlarıyla canlı bir merkeze sahiptir. Ayrıca çanak çömlek ve seramikleriyle de meşhurdur ve kasabada atölyeler ve galeriler bulunmaktadır. Yerel çanak çömlek endüstrisi için kil, nehirden gelir. Ve tabii ki Kızılırmak Nehri’nden balıklar ve birçok yerel meze vardır.